past of determine

listen to the pronunciation of past of determine
English - Turkish

Definition of past of determine in English Turkish dictionary

determined
{s} azimli

Tom azimli bir adamdır. - Tom is a determined man.

Tom azimli ve çalışkan. - Tom is determined and hard-working.

determined
belirlenmiş
determined
{s} kararlı

O, ne pahasına olursa olsun işi bitirmeye kararlıydı. - He was determined to finish the work at any cost.

On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım. - Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.

determined
{f} belirle

Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir. - The price of the carpet is determined by three factors.

Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir. - One's lifestyle is largely determined by money.

determined
{f} karar ver: adj.kararlı
determined
direşken
determined
belirtili
determined
(Dilbilim) tamlanan
determined
{f} karar ver

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim. - I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.

determined
metin
determined
azimle
determined
azimkâr
determined
sapta/kararlaştır
determined
kati
determined
niyetinden şaşmaz
determined
{f} belirle: adj.belirli
determined
(sıfat) azimli, kararlı, kesin
English - English
determined
past of determine

    Hyphenation

    past of de·ter·mine

    Turkish pronunciation

    päst ıv dıtırmın

    Pronunciation

    /ˈpast əv dəˈtərmən/ /ˈpæst əv dəˈtɜrmən/
Favorites