Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
- The speech made by the president yesterday delighted his supporters.
İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
- Tom will be delighted to hear that.