past of decide

listen to the pronunciation of past of decide
English - Turkish

Definition of past of decide in English Turkish dictionary

decided
{s} kararlı

Tom'un boyu ona oyunda kararlı bir avantaj verdi. - Tom's height gave him a decided advantage in the game.

O zaman ben de Muhafazakarım dedi Anne kararlı bir şekilde. - Then I'm Conservative too, said Anne decidedly.

decided
{s} kararlaştırılmış

Sanırım o kararlaştırılmış. - I guess it's decided.

decided
{f} karar ver

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi. - I decided to be happy because it's good for my health.

decided
net
decided
anlaşılır
decided
değişmez
decided
ölçülü
decided
katiyetle
decided
(sıfat) kararlaştırılmış; kararlı, azimli; kesin; açık; tartışmasız, şüphesiz
decided
{s} açık

O, neye karar verildiğini uzun uzadıya açıkladı. - He explained at length what had been decided.

Duvarları açık maviye boyamaya karar verdik. - We've decided to paint the walls light blue.

decided
kararlı/açık
decided
{s} azimli
decided
decidedly kesinlikle
decided
{s} kesin

Odadaki atmosfer kesinlikle soğuktu. - The atmosphere in the room was decidedly frosty.

Sigara içmekten kesin olarak vazgeçti. - He decided to give up smoking once and for all.

decided
x sonuçlandır/kararlaştır
English - English
decided
past of decide

    Hyphenation

    past of de·cide

    Turkish pronunciation

    päst ıv dîsayd

    Pronunciation

    /ˈpast əv dəˈsīd/ /ˈpæst əv dɪˈsaɪd/
Favorites