past of change

listen to the pronunciation of past of change
English - Turkish

Definition of past of change in English Turkish dictionary

changed
(İnşaat) değişmiş

Tom öyle o kadar değişmiş ki hatta onu tanıyamadım. - Tom had changed so much that I didn't even recognize him.

Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı dünyanın bütün yüzü değişmiş olurdu. - If Cleopatra's nose had been shorter, the whole face of the world would have been changed.

changed
değiştirilmiş

Benim e-posta adresim aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. - My e-mail address has been changed as follows.

Belgeler değiştirilmiş gibi görünüyor. - The documents appear to have been changed.

changed
(Bilgisayar) değiştirildi

E -posta adresim değiştirildi. - My e-mail address has been changed.

Onun hepsi değiştirildi. - It's all been changed.

changed
(Bilgisayar) değiştirme

Tom fikrini değiştirmedi. - Tom hasn't changed his mind.

Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi. - If it had not been for his wife, he would not have changed his job.

changed
(Bilgisayar) değişti

Herhangi bir şey değişti mi? - Has anything changed?

Uzun süre görüşmedik. Ben, işini tekrar değiştirmiş olduğunu duydum. - Long time, no see. I hear that you've changed your job again.

changed
değişime uğramış

Tom değişime uğramış bir insan. - Tom is a changed man.

changed
{f} değiştir

O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı. - A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie.

Karısı olmasaydı , o işini değiştirmezdi. - If it had not been for his wife, he would not have changed his job.

changed
(Bilgisayar) değiştirildiği

Toplantı için zamanın değiştirildiğini düşünüyordum. - I thought the time for the meeting had been changed.

Kanal değiştirildiği için o sinirlendi. - Because the channel was changed he got angry.

English - English
changed
past of change
Favorites