Oleg sorulara her zaman çabuk cevap verdi.
- Oleg always answered the questions quickly.
Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
- I'm Japanese, the boy answered.
Tom Mary'yi aramak için uğraşmaya devam etti, ama o hiçbir zaman telefonuna cevap vermedi.
- Tom kept trying to call Mary, but she never answered her phone.
Benim duama cevap verildi.
- My prayer was answered.