Vakit geçirmek için ne yaparsın?
- What do you do to pass the time?
Tom hapiste zaman harcamak istemiyordu.
- Tom didn't want to spend time in jail.
Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
- We have to spend time with Tom now.
Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
- Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
Biz şimdi Tom ile zaman harcamak zorundayız.
- We have to spend time with Tom now.
As the train was late, we passed the time looking at our fellow passengers and making up stories about them.