pass the time

listen to the pronunciation of pass the time
English - Turkish
vakit geçirmek

Vakit geçirmek için ne yaparsın? - What do you do to pass the time?

kill time
vakit öldürmek

Biz vakit öldürmek için parkta gezdik. - We walked about in the park to kill time.

Vakit öldürmek için kitap okurum. - I read books to kill time.

kill time
vakit geçirmek

Vakit geçirmek için kart oynadık. - We played cards to kill time.

kill time
zaman öldürmek

Ben zaman öldürmek için bakıyordum. - I was looking to kill time.

Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum. - I read a magazine to kill time.

kill time
oyalayıcı
kill time
zaman öldürücü
kill time
n öldürmek. kill two birds with one bir taşla iki kuş vurmak, iki işi birden görmek
pass time
(Askeri) İki unsurun aynı noktadan geçiş ara zamanı
pass time
(Askeri) (ROAD) GEÇİŞ ZAMANI (YOL): Bir kolun en öndeki aracının belirli bir noktadan geçtiği an ile son aracın aynı noktadan geçtiği an arasında geçen zaman
English - English
To occupy oneself during a time-interval

As the train was late, we passed the time looking at our fellow passengers and making up stories about them.

kill time
pass the time
Favorites