pasaport

listen to the pronunciation of pasaport
Turkish - English
passport

You must show your passport. - Pasaportunuzu göstermelisiniz.

If you are going abroad, it's necessary to have a passport. - Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.

pass

You must show your passport. - Pasaportunuzu göstermelisiniz.

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.

pasaport kanunu
(Kanun) passport law
pasaport bürosu
passport office
Pasaport Birliği
(Hukuk) Passport Union
pasaport almak
obtain passport
pasaport almak
get passport
pasaport kontrolü
passport control
pasaport kontrolü
passport inspection
pasaport kontrolünden geçmek
go through passport check
pasaport kontrolünden geçmek
go through passport control
pasaport çıkarmak
take out a passport
gri pasaport
Service passport
Turkish - Turkish
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge: "Pasaportlar için Emniyet Dairesine gittim, orada lafa daldım."- R. H. Karay
English - Turkish

Definition of pasaport in English Turkish dictionary

seize one's pasaport
pasaportuna el koymak
pasaport
Favorites