Turkish - English
Definition of pasaj in Turkish English dictionary
- passage
Read the passage on page 22, please.
-Sayfa 22 deki pasajı okuyun.
The teacher read a passage from the Bible to the class.
-Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.
- arcade, precinct; passage
- passageway
- passage (from a piece of writing)
- covered shopping arcade; (pedestrian) passageway lined with shops
- alley
- arcade
- gangway
- {i} excerpt
- precinct
- pore
- run
- pass
Read the passage on page 22, please.
-Sayfa 22 deki pasajı okuyun.
He read a passage from Shakespeare.
-Shakespeare'den bir pasaj okudu.
- (Mimarlık) shopping arcade
- pasajlar
- excerpts
- normal pasaj
- locus classicus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of pasaj in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Bölüm; parça; içinden yayaların geçtiği ve iki tarafında dükkanların bulunduğu yer
- Bir yazıdan, bir eserden alınan bölüm, parça: "Roman veya hikâyede güzel pasajlar hâlinde bizi sürükleyecek bu şiir ne yazık ki, bir hikâye içinde değil!"- S. F. Abasıyanık
- İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı veya açık çarşı: "Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu."- R. H. Karay
- İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı veya açık çarşı
- Bir yazıdan, bir eserden alınan bölüm, parça