partner in crime

listen to the pronunciation of partner in crime
English - Turkish
suç ortaklığı
avene
accomplice
suç ortağı

Tom Mary'nin sözde suç ortağıydı. - Tom was Mary's alleged accomplice.

O, bir suç ortağı olarak düşünüldü. - He was considered an accomplice.

accomplice
(isim) suç ortağı
accomplice
suçortağı
accomplice
yardak
accomplice
yardakçı
accomplice
suç ortak

Polis katilin suç ortaklarını tutukladı. - The police have arrested the murderer's accomplices.

Sami'nin suç ortakları da hapishanede ona katıldı. - Sami's accomplices also joined him in prison.

English - English
A close associate of another
A criminal accomplice
{i} accomplice
partner in crime

    Hyphenation

    part·ner in crime

    Turkish pronunciation

    pärtnır în kraym

    Pronunciation

    /ˈpärtnər ən ˈkrīm/ /ˈpɑːrtnɜr ɪn ˈkraɪm/
Favorites