Tom diğer çocuklarla oyunlara katılmayacak kadar çok utangaçtır.
- Tom was too shy to take part in games with the other boys.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.