We were not invited to the party.
- Partiye davet edilmedik.
He appeared at the party late.
- O, partiye geç geldi.
Tom is having a birthday bash this weekend.
- Tom bu haftasonu bir doğum günü partisi veriyor.
The Socialist party will win, I think.
- Bence Sosyalist Parti kazanır.
The Socialist Party groomed him as a presidential candidate.
- Sosyalist parti onu başkan adayı olarak yetiştirdi.
I'm having a little get-together tomorrow at my place. Would you like to come?
- Yarın benim yerimde küçük bir parti veriyorum. Gelmek ister misin?
We were not invited to the party.
- Partiye davet edilmedik.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
We'll run into her at the party.
- Partide onunla karşılaşacağız.
The ruling party is running a smear campaign against the opposition.
- İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.
We did a lot of singing and dancing at the party.
- Partide bir sürü şarkı söyledik ve dans ettik.
The party was a lot of fun.
- Parti çok eğlenceliydi.
We played a lot of games at the party.
- Partide pek çok oyun oynadık.
Let's get together and have a party.
- Toplanalım ve bir parti verelim.
We met some time ago a man that would just do for you, if you were not already engaged to Jonathan. He is an excellent parti, being handsome, well off, and of good birth.