The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
The x-ray showed two broken fingers.
- Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
I can easily touch my toes.
- Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Tom didn't mean to step on Mary's toes.
- Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
The hand has five fingers.
- Elde beş parmak vardır.
One of the students raised his hand to ask a question.
- Öğrencilerden biri soru sormak için parmak kaldırdı.