The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
They usually drum their fingers at red lights.
- Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar.
It is bad manners to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek kabalıktır.
It's bad manners to point at people.
- İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
Tom didn't mean to step on Mary's toes.
- Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
I can't feel my toes.
- Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
When you shake hands with a Greek, count your fingers.
- Bir Yunan ile tokalaştığın zaman, parmaklarını say.
My hand is so numb with cold that I can't move my fingers.
- Elim soğuktan o kadar uyuşmuş ki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.