Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

parma violet

listen to the pronunciation of parma violet
English - Turkish

Definition of parma violet in English Turkish dictionary

violet
{i} menekşe

Menekşeler benim mutfak pencerelerini süslüyor. - The violets adorn my kitchen windows.

Vadide, menekşeler erken çıktı. - In the valley, the violets came out early.

violet
eflatun

Eflatun rengini severim. - I like the color violet.

violet
güvez
violet
menekşe renginde
violet
{s} mor

O, mor gözlü kadınlardan hoşlanıyor. - He likes women with violet eyes.

Bir gökkuşağı kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordan oluşur. - A rainbow consists of red, orange, yellow, green, blue, indigo and violet.

violet
(Tıp) Bir spektromda en çok kırılmaya uğrayan uçtaki renk
violet
{i} menekşe rengi

Menekşe menekşe rengidir. - The violet is violet.

violet
violet rays mor ışınlar
violet
Viola odorata
violet
(isim) menekşe, mahçup kimse, utangaç kimse, mor
violet
{i} (Botanik) menekşe
violet
{s} menekşe renkli
violet
shrinking violet utangaç kimse
violet
(Tıp) menekşe rengi, mor boya
violet
mor renk/menekşe
violet
gökkuşağındaki en kısa ışınlar
English - English
violet
parma violet

    Hyphenation

    Par·ma Vi·o·let

    Turkish pronunciation

    pärmı vaylît

    Pronunciation

    /ˈpärmə ˈvīlət/ /ˈpɑːrmə ˈvaɪlɪt/
Favorites