Sen kimsin ki benimle böyle konuşuyorsun?
- Chi sei tu per parlarmi in questo modo?
O, sanki bir uzmanmış gibi konuşuyor.
- Parla come se fosse un esperto.
The stars shone in the sky.
- Yıldızlar gökyüzünde parladı.
The sun shone brightly.
- Güneş parlak bir şekilde parladı.
Susan shined her father's shoes.
- Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
The light shines in the darkness.
- Işık karanlıkta parlar.
Her eyes sparkled like diamonds.
- Onun gözleri elmas gibi parladı.
Mary's eyes sparkled like diamonds.
- Mary'nin gözleri elmas gibi parladı.
The moon is shining brightly tonight.
- Bu gece ay parlak bir şekilde parlıyor.
That actress is the shining star in the company.
- O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.
The logs flamed brightly.
- Kütükler parlak şekilde alev alev yandı.