Turkish - English
Definition of parfüm in Turkish English dictionary
- {i} perfume
What's your favorite perfume?
-Senin en sevdiğin parfüm nedir?
Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
-Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- perfume, scent
- scent
Her exotic perfume has a subtle scent.
-Onun egzotik parfümünün hoş bir kokusu var.
- perfumes
Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
-Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
The Coty company sells perfumes.
-Coty şirketi parfüm satar.
- perfumery
- parfüm gösterir misiniz
- Would you show me some perfumes
- parfüm sürmek
- perfume oneself
- parfüm sürmek
- perfume
- parfüm sürmek
- to wear perfume
- parfüm şişesi
- scent bottle
- numune parfüm
- tester
- hafif parfüm
- eau de Cologne
- parfümler
- perfumery
- ucuz parfüm
- stink
- çiçeksi parfüm
- flowery perfume
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of parfüm in Turkish Turkish dictionary
- Güzel koku
parfüm
Hyphenation
par·fümPronunciation
Resimler
History
Favorites