paralel izleme çoklu birliği; yolculuk malzemesi; hasta sevki; koruyucu hekimlik

Turkish - English

Definition of paralel izleme çoklu birliği; yolculuk malzemesi; hasta sevki; koruyucu hekimlik in Turkish English dictionary

(Askeri) parallel track multiunit; passage material; patient movement; preventive medicine; program manager; provost marshal

Hyphenation

pa·ra·lel iz·le·me çok·lu bir·li·ği; yol·cu·luk mal·ze·me·si; has·ta sev·ki; ko·ru·yu·cu he·kim·lik