Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Can you gather all of the papers together?
Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık.
- We had to show our papers at the security desk.
Evrak çantam kağıtlarla doludur.
- My briefcase is full of papers.
Boşanma kağıtlarını az önce imzaladım, nihayet özgürüm!
- I've just signed the divorce papers; I'm free at last!
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Can you gather all of the papers together?
Dosyadaki bazı önemli belgeler kayıp.
- Some important papers are missing from the files.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
- The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
Dün bir rapor teslim ettim.
- I turned in a paper yesterday.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu?
- Have you read the leading article in today's paper?
Tom lastik üretimi üzerine çok iyi bir kitap yazdı.
- Tom has written a very good paper on the production of rubber.
Kitaplar kağıttan yapılırlar.
- Books are made out of paper.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Ben sadece geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı alırım.
- I only buy toilet paper made from recycled paper.
Bu bilet kâğıttan yapılmış.
- This ticket is made out of paper.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Onun asistanı kağıt yığınını tekrar ve tekrar inceledi.
- His assistant examined the pile of papers over and over again.
Tom ofisinde evrakları inceliyor.
- Tom is in his office looking over papers.
Taro, dönem ödevi yazıyor.
- Taro is writing a term paper.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
Bir bildiri yazmalıyım.
- I have to write a paper.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
- Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
He lost his papers while travelling and had a hard time getting home.
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.
... workers and check their papers. You know what? If my daughter or yours looks ...
... ELON MUSK: I mean, how many PhD papers are actually ...