Casus evrakları yaktı.
- The spy burned the papers.
Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- Can you gather all of the papers together?
Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık.
- We had to show our papers at the security desk.
Evrak çantam kağıtlarla doludur.
- My briefcase is full of papers.
Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım.
- I handed the examination papers in to the teacher.
Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
Casus evrakları yaktı.
- The spy burned the papers.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Dosyadaki bazı önemli belgeler kayıp.
- Some important papers are missing from the files.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazın.
- Please write the answer on this piece of paper.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
- The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu?
- Have you read the leading article in today's paper?
O, her sabah gazete okur.
- He reads the paper every morning.
Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
- The paperback version is cheaper.
Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.
- There's a book, a pencil, and a sheet of paper on the table.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Bu mendil kağıttan yapılmıştır.
- This handkerchief is made of paper.
Bu bilet kâğıttan yapılmış.
- This ticket is made out of paper.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
Tom ofisinde evrakları inceliyor.
- Tom is in his office looking over papers.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.
- Leading scholars have been invited to present papers at the conference.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
- Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
He lost his papers while travelling and had a hard time getting home.
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.
... There are other examples of those papers which do invest ...
... the fact that many papers and media houses don't have proper ...