papağan

listen to the pronunciation of papağan
Turkish - English
parrot

She keeps a parrot as a pet. - Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.

But Pepperberg says working with the parrot has already changed the way of looking at animals. - Fakat Pepperberg papağan ile çalışmanın daha şimdiden hayvanlara bakmanın şeklini değiştirdiğini söylüyor.

polly
popinjay
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: papağangiller) parrot
macaw

I bought a rare macaw in Araraquara. - Araraquara'da nadir bir Amerikan papağanı satın aldım.

kea
cockatoo
cockatoo parrot
parrotfish
papağan anahtarı
a small wrench
papağan gibi ezberlemek
to learn (something) by rote
papağan gibi tekrar etmek
parrot
papağan humması
psittacosis
papağan şeklindeki ok hedefi
popinjay
ara papağan
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Asclepiadaceae) macaw
avustralya tepeli papağan
(Hayvan Bilim, Zooloji) cockatoo
evcil papağan
poll parrot
gri papağan
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: papağangiller) grey parrot
konuşan papağan
talking parrot
kırmızı papağan
lory
rengârenk bir papağan türü
cockatoo
yeşil papağan
(Tabiat Doğa) (kuş) ring-necked parakeet
yumru kafalı papağan balığı
(Tabiat Doğa) (balık, Fam: Scaridae) parrotfish
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İtl. İnsan konuşmasını taklid edebilen bir ku
Duyduklarını düşünmeden olduğu gibi tekrarlayan kimse
Papağangillerden olan kuşlara verilen ad
behbehan
(Osmanlı Dönemi) BEBGA
tuti
papağan anahtarı
Sacdan yapılmış küçük çaplı boru ve bağlantı parçalarının sökülüp takılmasında kullanılan anahtar
papağanlar
Tek familyası papağangiller olan, papağan olarak bilinen bütün kuşları kapsayan takım
papağan
Favorites