While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
My mother bought me two pairs of pants last Sunday.
- Annem geçen Pazar bana iki çift pantolon satın aldı.
These are my trousers.
- Bunlar benim pantolonlarım.
These trousers need pressing.
- Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
He put on clean trousers.
- O, temiz pantolon giydi.
These trousers need pressing.
- Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
When I last saw him, he was wearing a blue shirt and white slacks.
- Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.
I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
- Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Tom couldn't fit into the pants he wore last summer.
- Tom geçen yaz giydiği pantolonlara sığamadı.
While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
He put on clean trousers.
- O, temiz pantolon giydi.
I bought two pairs of trousers.
- İki pantolon satın aldım.