pantolon

listen to the pronunciation of pantolon
Turkish - English
trousers

He put on clean trousers. - O, temiz pantolon giydi.

I bought two pairs of trousers. - İki pantolon satın aldım.

{i} pants

The blue pants cost more than the green ones. - Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.

Tom couldn't fit into the pants he wore last summer. - Tom geçen yaz giydiği pantolonlara sığamadı.

(Argo) strides
(Argo) daks
(Tekstil) pant

While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants. - Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.

Tom couldn't fit into the pants he wore last summer. - Tom geçen yaz giydiği pantolonlara sığamadı.

trouse

Did he have his trousers pressed? - O pantolonunu ütületti mi?

These are my trousers. - Bunlar benim pantolonlarım.

trousers, pants
bags
pantaloons
a pair of trousers
trousers, breeches, pants
breeches
pair of bags
trouser

Did he have his trousers pressed? - O pantolonunu ütületti mi?

These are my trousers. - Bunlar benim pantolonlarım.

{i} slacks

I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks. - Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.

When I last saw him, he was wearing a blue shirt and white slacks. - Onu son gördüğümde, o mavi bir gömlek ve beyaz pantolon giyiyordu.

pants suit
britches
pair of trousers
pair of pants
pantolon askısı
suspender
pantolon askısı
gallus
pantolon paçası
trouser leg
pantolon’-etek
culottes
pantolon fermuarı
jeans zipper
pantolon askısı
galluses
pantolon askısı
braces, suspenders
pantolon askısı
suspenders
pantolon askısı
braces

Tom just got his braces off. - Tom sadece pantolon askısını çıkardı.

She's really touchy about her new braces. - O, yeni pantolon askısı hakkında gerçekten hassas.

pantolon askısı
a pair of braces
pantolon ağı
crotch
pantolon balığı
cock, prick
pantolon ceket takım
(kadın) trouser suit
pantolon ceket takım elbise
pants suit
pantolon düğmesi
fly button
pantolon etek
pantskirt
pantolon etek
culottes
pantolon etek
divided skirt
pantolon giymek
pull on trousers
pantolon giymek
pull up trousers
pantolon kıçı
seat
pantolon paça genişliği
(Tekstil) trouser leg width
pantolon rica ediyorum
I would like a pair of pants
pantolon çıkarmak
drop trousers
pantolon çıkarmak
pull down trousers
pamuklu kadife pantolon
moleskins
bej pantolon (koyu)
khakis
golf pantolon
knee pants
golf pantolon
knickers
golf pantolon
knee breeches
pantalon
(Tekstil) pair of trousers
pantalon
(Tekstil) pants

I can not find my pants. - Pantalonumu bulamıyorum.

şapşal duran (pantolon)
baggy
pantalon
leg covering
dar pantolon
tight pants
geniş pantolon
wide pants
(pantolon) yukarı çekmek
hitch up
ağır pantolon
petersham
bel (etek/pantolon vb'nde)
waistband
blucin pantolon
dungarees
bol pantolon
slacks
bol pantolon
bags
bol pantolon
loose trousers
bol pantolon
galligaskins
büzgülü kısa pantolon
(kadın) bloomers
deri pantolon
leathers
doktan yapılan pantolon
ducks
etek pantolon
culottes
fitilli kadife pantolon
corduroys

Tom often wears corduroys. - Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.

fitilli kadife pantolon
cords
fitilli pantolon
corduroys
golf pantolon
plus fours
güderi pantolon
buckskin
kaba pamukludan pantolon
dungarees
kadife pantolon
moleskin
kalçada dökük pantolon
hipster
kalçada dökük pantolon
hipster trousers
kalçadan aşağı doğru daralan pantolon
peg top trousers
kot pantolon
jeans

She usually wears jeans. - O genellikle kot pantolon giyer.

Meg was the only girl that was wearing jeans. - Meg kot pantolon giyen tek kızdı.

kumaş pantolon
corduroy
kısa bol pantolon
(16.yy.) trunk hose
kısa pantolon
knickers
kısa pantolon
small clothes
kısa pantolon
knee breeches
kıvrık paçalı pantolon
trousers with cuffs
streç pantolon
stretchpants
ten rengi streç pantolon
fleshings
ten rengi streç pantolon
fleshtights
ütüsüz pantolon
stovepipes
ıspanyol paça pantolon
bell bottomed trousers
Turkish - Turkish
Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek
Belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine kadar inen giyecek: "Redingot giymemiş olanlar kara ceket, yelek, çizgili pantolon giymişler."- M. Ş. Esendal
pantol
pontur
potur
golf pantolon
Paçaları büzgülü bacak bölümü daha geniş pantolon
külot pantolon
bakınız: külot
pantolon
Favorites