Tom ofislerimizi boyamak için renk seçti.
- Tom chose the color to paint our offices.
Şimdi onun yapmasını istediğim şey çiti boyamaktır.
- What I want him to do now is to paint the fence.
İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
- People came to like her paintings.
Bunlar kimin tabloları?
- Whose paintings are these?
Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
- This is a picture of her own painting.
Resim neredeyse bitti.
- The painting is all but finished.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
O, karısına makyaj yaptırdı.
- He had his wife painted.
Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil.
- Most women are not so young as they are painted.
Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.
- This oil painting dates from the 17th century.
Ünlü yağlı boya resim açık artırmada 2 milyon dolara satıldı.
- The famous oil painting was sold at the auction for 2 million dollars.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
- Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.
Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım.
- I've bought a new palette and a few paint brushes.
Çiti boyamama gerek yoktu.
- I needn't have painted the fence.
Ressamlar tarihsel olarak kurşun boya gibi zehirli maddelere maruz kalmışlardır.
- Artists historically have been exposed to toxic substances such as lead paint.
Onun hobisi resim yapmaktır.
- His hobby is painting.
Suluboya ile resim yapmaktan hoşlanıyorum.
- I like to paint with water colors.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
- Painting was the great love of his life.
O, ressamlık için yeteneklidir.
- He has an aptitude for painting.
Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya zaman ayırmadı.
- I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.
Evimizi boyamak beklediğimizden daha uzun sürdü.
- Painting our house took longer than we expected.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
- I'm just an amateur when it comes to art, but I really like this painting.
I am running low on paint for my marker.
The Nimrods are strong on the outside, but not very good in the paint.
Sent to a minimized window when the icon's background must be filled before it is painted.
If using a paint package, you must specify the color before you draw the line or shape.
The Mona Lisa is one of the most famous paintings.
Artistic painting often takes longer then utilitarian house - etc. painting.
Some artists excel in both painting and sculpture, like Michelangelo.
... artistic endeavors they engage in. Paintings, drawings, sculptures, all done by waving their ...