John tabloyu sahiplendi.
- John laid claim to the painting.
İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
- People came to like her paintings.
Bu kendi yaptığım bir resimdir.
- This is a picture of my own painting.
Resim neredeyse bitti.
- The painting is all but finished.
Bu yağlı boyayı kim yarattı?
- Who created this oil painting?
Eski İtalyan yağlı boya resim hiç halkın içinde sergilenmedi.
- The old Italian oil painting was never exhibited in public.
Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
O, ressamlık için yeteneklidir.
- He has an aptitude for painting.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
- Painting was the great love of his life.
Tom çiti boyamak için çok fazla zaman harcamak niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.
John kapıyı boyamaktadır.
- John has been painting the door.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
- I'm just an amateur when it comes to art, but I really like this painting.
Şimdi onun yapmasını istediğim şey çiti boyamaktır.
- What I want him to do now is to paint the fence.
Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
- I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bank red?
Neden bankı kırmızıya boyadın?
- Why did you paint the bench red?
Sana makyaj yapmamı ister misin?
- Do you want me to paint you?
Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil.
- Most women are not so young as they are painted.
Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor.
- Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.
Çiti boyamama gerek yoktu.
- I needn't have painted the fence.
John kapıyı boyamaktadır.
- John has been painting the door.
Ressamlar tarihsel olarak kurşun boya gibi zehirli maddelere maruz kalmışlardır.
- Artists historically have been exposed to toxic substances such as lead paint.
Resim yapmak için zamanım bile yoktu!
- I didn't even have time to paint!
Resim yapmak benim tutkumdur.
- Painting is my passion.
The Mona Lisa is one of the most famous paintings.
Artistic painting often takes longer then utilitarian house - etc. painting.
Some artists excel in both painting and sculpture, like Michelangelo.
I am running low on paint for my marker.
The Nimrods are strong on the outside, but not very good in the paint.
Sent to a minimized window when the icon's background must be filled before it is painted.
If using a paint package, you must specify the color before you draw the line or shape.
... rather like the great story about Mark Twain painting the fence in persuading ...
... that we are gonna create a sonnet like Shakespeare did or a painting like Picasso did. But ...