İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
- People came to like her paintings.
O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
- If I had bought the painting then, I would be rich now.
Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
- This is a picture of her own painting.
Resim neredeyse bitti.
- The painting is all but finished.
Bu yağlı boyayı kim yarattı?
- Who created this oil painting?
Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.
- This oil painting dates from the 17th century.
Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.
- Painting was the great love of his life.
O, ressamlık için yeteneklidir.
- He has an aptitude for painting.
Tom çiti boyamak için çok fazla zaman harcamak niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.
John kapıyı boyamaktadır.
- John has been painting the door.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
İş resim sanatına gelince tam bir amatörüm, ama bu tabloyu gerçekten beğeniyorum.
- I'm just an amateur when it comes to art, but I really like this painting.