Bank services are getting more and more expensive.
- Banka hizmetleri gittikçe daha pahalı oluyor.
Expensive is not always better than inexpensive.
- Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
Fresh vegetables are very dear in winter.
- Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
I know a great restaurant in the area. It's not too pricey and the food is delicious.
- Bölgede büyük bir restoran biliyorum. Çok pahalı değil ve yemek lezzetlidir.
These clothes are beautiful, but pricey.
- Bu elbiseler güzel ama pahalı.
It had been very costly in lives, money, and supplies.
- Bu, yaşam, para, ve malzemelerde çok pahalıya mal olmuştu.
Dan began costly cancer therapy.
- Dan pahalı kanser tedavisi görmeye başladı.
Rich people show off with their expensive watches.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
Rich people show off with their expensive watches.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle gösteriş yaparlar.
I must help her at any cost.
- Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
I will accomplish it at all costs.
- Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
I wouldn't sell that at any price.
- Ne pahasına olursa olsun onu satmazdım.
The war was over at the price of many lives.
- Çok canlar pahasına savaş sona erdi.
The hotel was expensive, but the daily rate included breakfast.
- Otel pahalıydı ama günlük fiyata kahvaltı dahildi.
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges.
- Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.