pürüzsüz

listen to the pronunciation of pürüzsüz
Turkish - English
smooth

It's as smooth as a baby's bottom. - Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.

Tom would like to have a smooth skin. - Tom pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyor.

sleek
fluently
even, smooth
smooth, even; without a hitch
clean cut
glazed
free of problems, snags, hitches, or foul-ups
glare
glabrous
without a hitch
fluid
clean
slick
fluent
even
to smooth
sooth
pürüzsüz ve parlak
satin
pürüzsüz yüzey
smooth surface
cildi pürüzsüz
smooth-faced
özürsüz pürüzsüz
completely free of defects
Turkish - Turkish
Düzgün, falsosuz ses
Pürüzü olmayan
Pürüzü olmayan: "Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü."- K. Hulûsi
Düzgün, falsosuz (ses): "Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu."- O. C. Kaygılı
duru
pürüzsüz
Favorites