He rubbed the rust off with a file.
- O bir eğe ile pası sildi.
The old iron pipe was full of rust.
- Eski demir boru pas doluydu.
When you travel abroad, you usually need a passport.
- Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır
The person whose name was on the passport was described with words.
- Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.