ozon…

German - Turkish

Definition of ozon… in German Turkish dictionary
Ozon: [das] ozon
Ozon: e {o'tso: n} s ozon

Turkish - Turkish

Definition of ozon… in Turkish Turkish dictionary
ozon: Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element
ozon: üç oksijen atomundan oluşan gaz molekülü
ozon: Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
ozon: Ağır kokulu bir gaz
ozon tedavisi: Lokal veya genel banyo, pansuman veya iğneyle ozon ve oksijen vererek yapılan tedavi
ozon yuvarı: Atmosferin 15-40 km arasında bulunan tabakası
ozon ölçüm: Havada ve oksijen içindeki ozonu ölçme işi

English - Turkish

Definition of ozon… in English Turkish dictionary
ozon: (Tekstil) ozon
ozonic: {s} ozon
ozonic: {s} ozonlu
ozoniferous: (sıfat) ozonlu
ozoniferous: {s} ozonlu

German - English

Definition of ozon… in German English dictionary

The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes. - Die plötzliche Zunahme ultravioletter Strahlen ließ die Wissenschaftler an die Existenz von Ozonlöchern glauben.

The ozone layer helps protect us from ultraviolet radiation from the sun. - Die Ozonschicht hilft dabei, uns vor der UV-Strahlung der Sonne zu schützen.

Turkish - English

Definition of ozon… in Turkish English dictionary

ozon içeren atmosfer katmanı

ozonosphere

ozon tabakasının delinmesi

ozone layer depletion

The destruction of the ozone layer affects the environment. - Ozon tabakasının tahrip edilmesi çevreyi etkiler.

The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes. - Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.

ozon ağartması