English - Turkish
Definition of overpowering; crushing; staggering; stunning, dazing; flooding in English Turkish dictionary
- overwhelming
- ezici
Tasarı ezici bir çoğunluk tarafından kabul edildi.
-The bill was approved by an overwhelming majority.
Ezici bir çoğunluk acımasız cezanın kaldırılması için oy kullandı.
-An overwhelming majority voted to abolish the brutal punishment.
- overwhelming
- çok yoğun ve baskılı
- overwhelming
- başından aşkın
- overwhelming
- çok büyük
- overwhelming
- baskın
- overwhelming
- {f} bas
- overwhelming
- basarak
- overwhelming
- galip
- overwhelming
- bastır/ez/kapla
- overwhelming
- {s} karşı konulmaz
Bunun ne kadar karşı konulmaz olabileceğini biliyorum.
-I know how overwhelming it can be.
- overwhelming
- {s} kahredici
Related Terms
English - English
Definition of overpowering; crushing; staggering; stunning, dazing; flooding in English English dictionary
- {s} overwhelming
overpowering; crushing; staggering; stunning, dazing; flooding
Pronunciation
Resimler
Favorites