over and above; distinct from; in addition to

listen to the pronunciation of over and above; distinct from; in addition to
English - Turkish

Definition of over and above; distinct from; in addition to in English Turkish dictionary

beside
yanında

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

Hepimiz onun yanında gittik. - All of us went besides him.

beside
{e} yanına

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

Herkes onun yanına oturmak istiyor. - Everybody wants to sit beside her.

beside
{e} dışında

Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu? - Is anyone coming besides your friends?

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

beside
beside oneself kendinden geçmiş çılgınş beside the mark söz dışı
beside
{e} kıyasla
beside
{e} nazaran
beside
munasebeti olmayanş
beside
yanyana
beside
beside göre/yakın
beside
-e nazaran
beside
bitişiğinde
beside
oranla
beside
yanma
beside
-in yanında
beside
{e} başka

Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur. - I don't have any other hobbies besides football.

Mary'nin İsa dışında başka çocukları var mı? - Did Mary have any other children besides Jesus?

English - English
beside
over and above; distinct from; in addition to
Favorites