over; higher than; more than

listen to the pronunciation of over; higher than; more than
English - Turkish

Definition of over; higher than; more than in English Turkish dictionary

above
yukarıda

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

above
{s} yukarıdaki

Lütfen yukarıdaki yorumlarımı önemseme. - Please ignore my comments above.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin. - Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum. - I love this book above all.

Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız. - Don't go above five rubles.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir. - The above-mentioned mail item has been duly delivered.

İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler. - Angels watch from above as men fight amongst themselves.

above
önce

Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor. - They want, above all things, to live in peace.

Her şeyden önce, sabırlı olun. - Above all, be patient.

above
üzerindeki

Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam. - I cannot afford a camera above 300 dollars.

Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın. - You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
English - English
{e} above
over; higher than; more than
Favorites