ovalar

listen to the pronunciation of ovalar
Turkish - English
plains

Missouri has both mountains and plains. - Missouri'nin hem dağları hem de ovaları vardır.

There were no fences on the great plains. - Büyük ovalarda hiç çit yoktu.

plural of plain
ova
{i} plain

The city is on a plain. - Kent bir ova üzerindedir.

Now there is nothing but desert, where there used to be a fertile plain. - Şimdi bereketli bir ovanın olduğu yerde çölden başka bir şey yok.

ova
lowland
ova
flat
ova
prairie
geniş otlaklı ovalar
(g. amer.) pampas
ova
coombe
ova
plain, lowland, savanna
ova
meadow
ova
coomb
ova
(grassy) plain, champaign, savanna
English - English

Definition of ovalar in English English dictionary

OVA
Original video animation, a direct-to-video Japanese anime
ova
Fish Eggs
ova
over
ova
Ova is the plural of ovum. the plural form of ovum
ova
Irregular plural of ovum
ova
Ova are female gametes; eggs
ova
– Organic Vapor Analyzer, gives a preliminary indication of the presence of certain contaminants
Turkish - Turkish

Definition of ovalar in Turkish Turkish dictionary

Ova
yazı
Ova
mela
ova
Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemiş olduğu, genellikle geniş veya dar düzlük, yazı: "Tabiatın kırlara, ovalara verdiği doyulmaz güzellikte bir parça var."- M. Ş. Esendal
ova
Taş balıklarının, en çok da mercan balığının kışı geçirdikten sonra çıkıp dolaştıkları düzlük yer
ova
Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemiş olduğu, genellikle geniş veya dar düzlük, yazı
English - Turkish

Definition of ovalar in English Turkish dictionary

ova
yumurtalar
ova
tohum
ova
ovums
ova
(Tıp) Kadın üreme hücresi
ova
yumurtacıklar
ovalar
Favorites