ova

listen to the pronunciation of ova
Turkish - Turkish
Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemiş olduğu, genellikle geniş veya dar düzlük, yazı: "Tabiatın kırlara, ovalara verdiği doyulmaz güzellikte bir parça var."- M. Ş. Esendal
Taş balıklarının, en çok da mercan balığının kışı geçirdikten sonra çıkıp dolaştıkları düzlük yer
Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemiş olduğu, genellikle geniş veya dar düzlük, yazı
yazı
mela
English - English
Original video animation, a direct-to-video Japanese anime
Fish Eggs
over
Ova is the plural of ovum. the plural form of ovum
Irregular plural of ovum
Ova are female gametes; eggs
– Organic Vapor Analyzer, gives a preliminary indication of the presence of certain contaminants
ovum
The female gamete in animals; the egg cell
ovum
The egg; the reproductive cell from the ovary; the female gamete; the sex cell that contains the woman's genetic information
ovum
A female gamete
ovum
A mature egg cell In the second meiotic division, the secondary oocyte produces two haploid cells; the large cell rapidly matures into the ovum
ovum
Egg
ovum
Egg The one functional product of each meiosis in female animals
ovum
the female reproductive cell; the female gamete
ovum
A more or less spherical and transparent mass of granular protoplasm, which by a process of multiplication and growth develops into a mass of cells, constituting a new individual like the parent; an egg, spore, germ, or germ cell
ovum
The egg cell
ovum
An ovum is one of the eggs of a woman or female animal. ova an egg, especially one that develops inside the mother's body
ovum
The egg released by the ovary
ovum
One of the series of egg- shaped ornaments into which the ovolo is often carved
ovum
The female gamete or egg cell Source : PhRMA Genomics
ovum
The female gamete in animals; the egg
ovum
{i} female reproductive cell, ovule; egg
Turkish - English
plain

Now there is nothing but desert, where there used to be a fertile plain. - Şimdi bereketli bir ovanın olduğu yerde çölden başka bir şey yok.

A surprise attack is almost impossible in this plain. - Bu ovada sürpriz bir saldırı neredeyse imkansızdır.

lowland
coombe
plain, lowland, savanna
meadow
coomb
(grassy) plain, champaign, savanna
flat
prairie
ovum
(Biyoloji,Hayvan Bilim, Zooloji) meroblast
fas'ta bir ova
A plain in Morocco
büyük ova
savannah
büyük ova
savanna
dağlarla çevrili ova
combe
deredeki ova
haugh
ovalar
plains

There were no fences on the great plains. - Büyük ovalarda hiç çit yoktu.

Missouri has both mountains and plains. - Missouri'nin hem dağları hem de ovaları vardır.

ovum
ovule
ovum
ovum
yüksek ova
mesa
ova
Favorites