outstanding, remarkable, special

listen to the pronunciation of outstanding, remarkable, special
English - Turkish

Definition of outstanding, remarkable, special in English Turkish dictionary

phenomenal
{s} olağanüstü

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı. - He lifted the car with his phenomenal strength.

Doğru koşullar göz önüne alındığında, kompost solucanları olağanüstü bir hızla üretebilir. - Given the right conditions, compost worms can reproduce at a phenomenal rate.

phenomenal
düşük
phenomenal
az sayıda
phenomenal
şaşılacak

Şaşılacak biçimde iyi yapıyoruz. - We're doing phenomenally well.

phenomenal
süper
phenomenal
{s} harika

Şu an gerçekten harika hissediyorum. - I really do feel phenomenal now.

phenomenal
{s} olağanüstü, fevkalade, harikulade
phenomenal
(Tıp) Doğal olaylarla ilgili veya bu olaylar kabilinden
phenomenal
harikulade
phenomenal
olgusal/olağandışı
phenomenal
hayret verici
phenomenal
phenomenalism i
phenomenal
{s} doğal olaylarla ilgili
phenomenal
olaycılık phenomenallyharikulade bir şekilde
English - English
phenomenal
outstanding, remarkable, special
Favorites