outside the door or the house

listen to the pronunciation of outside the door or the house
English - Turkish

Definition of outside the door or the house in English Turkish dictionary

outdoor
açıkhava
outdoor
Açık Alan
outdoor
ev dışında
outdoor
dış

Tom dışarıda çok oynamaz. - Tom doesn't play outdoors much.

O onu dışarı kışkışladı. - She shooed him outdoors.

outdoor
(Ticaret) açıkta
outdoor
dış mekan
outdoor
açık hava

Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor. - Tom seems to enjoy being outdoors.

Yazın, açık hava sporlarını severiz. - In the summer, we enjoy outdoor sports.

outdoor
açık havada olan/yapılan
outdoor
yapı dışı
outdoor
(İnşaat) harici, bina dışı
outdoor
{s} dışarıda

Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez. - Nobody wants to work outdoors on a cold day.

Bugün, dışarıda uyumak zorundayız. - Today, we have to sleep outdoors.

outdoor
{s} açık havada

Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür. - Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.

Tom açık havada olmayı sevdi. - Tom loved being outdoors.

outdoor
{s} açık

Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor. - Tom seems to enjoy being outdoors.

Tom açık havayı çok seviyor. - Tom loves being outdoors.

outdoor
dışarıda yapılan
English - English
outdoor
outside the door or the house

    Hyphenation

    out·side the door or the House

    Turkish pronunciation

    autsayd dhi dôr ır dhi haus

    Pronunciation

    /ˈoutˈsīd ᴛʜē ˈdôr ər ᴛʜē ˈhous/ /ˈaʊtˈsaɪd ðiː ˈdɔːr ɜr ðiː ˈhaʊs/
Favorites