outside of the house; out of doors

listen to the pronunciation of outside of the house; out of doors
English - Turkish

Definition of outside of the house; out of doors in English Turkish dictionary

without
olmadan

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

Televizyon olmadan yaşayamam. - I can't live without a TV.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Mütevazilik olmaksızın cesaret tehlikeli bir oyundur. - Without humility, courage is a dangerous game.

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without him.

O olmadan bunu yapamayız. - We can't do this without her.

without
onsuz

Onsuz yaşamayı öğrendim. - I learned to live without her.

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam. - I'd never borrow anything of yours without asking first.

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır. - Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
English - English
without
outside of the house; out of doors
Favorites