Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
- Farragut captured New Orleans without a fight.
Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
- Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.
- Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole.
Mütevazilik olmaksızın cesaret tehlikeli bir oyundur.
- Without humility, courage is a dangerous game.
O olmadan bunu yapamam.
- I can't do this without him.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.
- A passport is something you cannot do without when you go to a foreign country.
Onsuz yaşamayı öğrendim.
- I learned to live without her.
Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım.
- I couldn't have done that without your help.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
- I'd never borrow anything of yours without asking first.
Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
- It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.