outlandish; foolish; silly

listen to the pronunciation of outlandish; foolish; silly
English - Turkish

Definition of outlandish; foolish; silly in English Turkish dictionary

fond
{s} düşkün

Kız kardeşim müziğe düşkündür. - My sister is fond of music.

O, tenis oynamaya düşkün. - He is fond of playing tennis.

fond
aşık
fond
{s} sevgi dolu

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var. - Tom has fond memories of Mary.

fond
hoşlanan
fond
fondly şefkatle
fond
{s} seven
fond
{s} aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

fond
iptilâ
fond
sever

Ben okumayı çok severim. - I am fond of reading.

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever. - My grandfather is fond of taking a walk early in the morning.

fond
aşırı seven
fond
fondness sevgi
fond
umutlu
fond
saf
fond
muhabbetle
fond
meraklı

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır. - I am fond of Australian food.

fond
düşkünlük
fond
merak

Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır. - I am fond of Australian food.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
{s} pervasız
fond
(sıfat) düşkün, seven, aşırı, abartılı, pervasız
English - English
fond

Your fond dreams of flying to Jupiter have been quashed by the facts of reality.

outlandish; foolish; silly
Favorites