outer; located towards the outside

listen to the pronunciation of outer; located towards the outside
English - Turkish

Definition of outer; located towards the outside in English Turkish dictionary

outward
dıştan
outward
bkz.outwards
outward
dışarıya
outward
görünüşte
outward
dışa doğru
outward
{s} dışarıya giden
outward
{s} dışarıya doğru
outward
{s} dış

Sami'nin cesedinde hiçbir görünür dış travma işareti yoktu. - Sami's body had no outward sign of visible trauma.

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır. - No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.

outward
{s} dışa doğru olan
outward
{s} görünen
outward
dışarı/dış
outward
harici
outward
{s} dış. z
English - English
outward
outer; located towards the outside
Favorites