out, not within compass of, unless

listen to the pronunciation of out, not within compass of, unless
English - Turkish

Definition of out, not within compass of, unless in English Turkish dictionary

without
olmadan

Sebep olmadan asla kızgın olmam. - I'm never angry without reason.

Televizyon olmadan yaşayamam. - I can't live without a TV.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz. - We may have to go without her.

İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu. - I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.

without
onsuz

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

Tom Mary'nin onsuz yaşayabileceğini sanmıyor. - Tom doesn't think Mary can live without him.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım. - I couldn't have done that without your help.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
English - English
{p} without
out, not within compass of, unless
Favorites