Başka hiç kimse yaralanmadı.
- Nobody else got hurt.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Memnun değilsen kapı şu tarafta güzel kardeşim.
- If you're not happy, you can take your business elsewhere.
Bir futbol skoru 3-0 ise bu, zafer değilse başka nedir?
- If a soccer score of 3 to 0 isn't a victory, what else is it?
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur.
- Tom speaks French much better than anyone else.
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa bana Merhaba, nasılsın? demenin hiçbir faydası yok.
- There's no point telling me Hi, how are you? if you have nothing else to say.
Yapacağım başka bir şey yoksa eve gidiyorum.
- If there's nothing else for me to do, I'm going home.
Tom gerçekten çok başka türlü yapamaz.
- Tom can't really do much else.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
- Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!
I'm busy Friday; when else (=what other time) works for you?.