They agreed to form a joint partnership.
- Bir ortaklık kurmayı kararlaştırdılar.
We have reached a partnership agreement.
- Bir ortaklık anlaşmasına ulaştık.
Better to be alone than in bad company.
- Kötü bir ortaklıktansa yalnız olmak daha iyidir.
Tom said he wanted some company.
- Tom bir ortaklık istediğini söyledi.
Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.
- Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.