She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- He is playing an important role in our organization.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.