Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
- Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
- The meeting was arranged for next Sunday.
Çiçekleri güzel düzenledi.
- She arranged the flowers beautifully.
İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
- The two stamp collectors arranged a trade.