Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- One organization allegedly controls the European drug market.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon ne tür araştırma yapar?
- What kind of research does the organization do?
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
The organization of the book is as follows.