Sözlü gelenek yüzlerce yıldır vardır.
- Oral tradition has existed for hundreds of years.
Yarın bir sözlü sınavım var.
- Tomorrow I have an oral test.
İyi ağız hijenine sahip olmak önemlidir.
- Having good oral hygiene is important.
Onun İngilizce sözlü sınavı vardı.
- She had an oral examination in English.
O, bir sözlü sınava girdi.
- He took an oral examination.
Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.
- Tom hasn't spoken French in years.
O, benimle henüz konuşmadı.
- She has not spoken to me yet.
Benim konuştuğumdan beri Tom'la konuşmaktasın, değil mi?
- You've spoken with Tom since I have, haven't you?
Dido dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
- Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
- It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
ABD'de hangi diller konuşuluyor?
- Which language is spoken in the U.S.A.?
Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
- Which language is spoken in the United States of America?
Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
- The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.
Hiç İngilizce konuşan bir izleyici ile konuştun mu?
- Have you ever spoken to an English speaking audience?
An oral presentation.
An analysis of the measured oral availability in rats for over 1100 compounds studied at SmithKline Beecham has revealed the unexpected positive influence of increasing molecular rigidity as measured by the rotatable bond count and the more expected negative impact of increasing polar surface area.
These experiences left him with a rather unsteady control over his angry impulses, particularly when denied oral gratification such as a drink of liquor.
... digital format, but also, many, many oral data from the ...