or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed

English - Turkish

Definition of or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed in English Turkish dictionary

Related Terms

bridge

{i} köprü

Köprünün eni otuz metre. - The bridge is thirty meters in width.

Köprü altı ay içinde inşa edilmeli. - The bridge must be built in six months.

bridge

köprülemek

bridge

(Askeri) köprüüstü

bridge

kaptan köşkü

bridge

(Muzik) yaylı çalgılarda eşik

bridge

köprüyle birleştirmek

bridge

burun köprüsü

bridge

gözlük köprüsü

bridge

{f} köprü kurmak

bridge

köprü,v.köprü kur: n.köprü

bridge

(Tıp) Diş köprüsü, briç

bridge

bridge tournament briç turnuvas

bridge

iskambil briç

bridge

{f} köprü yapmak

Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir. - Apart from the cost, it will take long to build the bridge.

bridge

{i} briç

Tom mükemmel bir briç oyuncusu. - Tom is an excellent bridge player.

Tom Mary'ye nasıl briç oynanacağını öğretmeye çalıştı. - Tom tried to teach Mary how to play bridge.

English - English

Definition of or which forms a platform or staging over which something passes or is conveyed in English English dictionary

bridge

Hyphenation

or which forms a plat·form or stag·ing over which some·thing passes or I·s conveyed

Turkish pronunciation

ır hwîç fôrmz ı plätfôrm ır steycîng ōvır hwîç sʌmthîng päsız ır îz kınveyd

Pronunciation

/ər ˈhwəʧ ˈfôrmz ə ˈplatˌfôrm ər ˈstāʤəɴɢ ˈōvər ˈhwəʧ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈpasəz ər əz kənˈvād/ /ɜr ˈhwɪʧ ˈfɔːrmz ə ˈplætˌfɔːrm ɜr ˈsteɪʤɪŋ ˈoʊvɜr ˈhwɪʧ ˈsʌmθɪŋ ˈpæsəz ɜr ɪz kənˈveɪd/