or else

listen to the pronunciation of or else
English - Turkish
aksi halde

Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız! - Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!

aksi takdirde
(deyim) yoksa (ne yaparsın)
yoksa

Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız. - Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.

Bana paranı ver yoksa seni döverim. - Give me your money or else I'll beat you up.

ille
yoksa: Go now or else you'll miss the train. Şimdi git, yoksa treni kaçıracaksın
bak
otherwise
aksi takdirde

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

Ben koştum ve koştum, aksi takdirde geç kalabilirdim. - I ran and ran; otherwise I might have been late.

otherwise
başka

Tom başka boş odada tek başına oturdu. - Tom sat alone in the otherwise empty room.

Tom'u başka türlü ikna etmeye çalıştım. - I tried to convince Tom otherwise.

otherwise
bunun dışında

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

lest
(bağlaç) olmasın diye, etmesin diye, olmaya ki
otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
lest
-ecek diye
lest
korkusu ile
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Hızlı koş, yoksa otobüsü kaçırırsın. - Run fast, otherwise you will miss the bus.

Derhal git, yoksa geç kalacaksın. - Go at once, otherwise you will be late.

lest
-mesin diye
lest
için

Her şey için çok teşekkür ederim. O unutmasın diye onu yazdı. - Thank you very much for everything. He wrote it down lest he should forget it.

Başkalarını rahatsız etmemek için sessizce çalışın. - Work quietly lest you disturb others.

lest
conj. olmasın diye
lest
bağlaç olmasın diye
lest
bağ
lest
olmaya ki
lest
belki

Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım. - I took my umbrella lest it rain.

lest
etmesin diye
English - English
otherwise or as an alternative
no matter what (implies an unspecified threat)
lest
in place of, or as an alternative to; "Felix became a herpetologist instead"; "alternatively we could buy a used car"
otherwise

You have to open your umbrella, otherwise you'll get wet.

or else

    Turkish pronunciation

    ır els

    Pronunciation

    /ər ˈels/ /ɜr ˈɛls/

    Etymology

    [ &r, 'or, Southern also ] (conjunction.) 13th century. Middle English, alter. of other, alteration of Old English oththe; akin to Old High German eddo or.

    Videos

    ... And something else caught my eye here, an offer. ...
    ... >>Taylor Swift: Absolutely. I think that you have to love it more than anything else. And ...
Favorites