oppressing with fear or horror; appalling; terrible; as, an awful scene

listen to the pronunciation of oppressing with fear or horror; appalling; terrible; as, an awful scene
English - Turkish

Definition of oppressing with fear or horror; appalling; terrible; as, an awful scene in English Turkish dictionary

awful
{s} berbat

Natto berbat kokuyor, ama lezzetli. - Natto smells awful, but tastes delicious.

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Geçen yaz çok kötüydü. - Last summer was awful.

Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? - You look awful. What happened?

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

Niçin o kadar korkunçsun? - Why are you so awful?

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

awful
sunturlu
English - English
awful
oppressing with fear or horror; appalling; terrible; as, an awful scene
Favorites